Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Gizli Kahramanlar

Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.

Fatma Çavuşoğlu, Mehmet Kocapınar, Gamze Akarca, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği gönüllüsü uzman psikologlardan sadece birkaçı. Dursunbey merkez olmak üzere Balıkesir İvrindi’den Kütahya’ya kadar olan hattı gezici ekiplerle birlikte ev ev dolaştılar. Psikolojik destek verdiler. Ümitsizliğin yenilmesi için mücadele ettiler.

Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.

Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Yolu Yarıladık :)


Sabah şekerleri :)


Eveeet sevgili dostlar,
Bugün itibariyle hamilelik yolculuğumuzda yolun yarısını tamamlamış bulunmaktayız. Yani koskoca 20 haftayı geride bıraktık. Ve dün gece ilk defa gayet hissedilebilir ve anlaşılabilir tekmeler yedik. Hatta babamız bile hissetti :)


Mayısın ilk haftası 4 boyutlu ultrason randevumuz var, belki bizim ufaklık yüzünü falan gösterir kim bilir :)

Şimdi müsadenizle bugüne kadar neler oldu hızlıca yazayım da belki fikir edinmek isteyenler olabilir:

Her şey bir idrar testiyle başladı ve ardından kan tahlili ile hamileliğim onaylandı.
5 haftalıkken kesemizi gördük, 7 haftalıkken kalp atışlarımızı duyduk.
11. haftada minyatür bebeğimizi gördük ve ikili tarama testi için kan verdik. Sonuçlarımız iyi çıktı.
14. haftada cinsiyetimizi öğrendik.
18. haftada erkekliğimiz tescillendi :) ve AFP testi için kan verdik. Sonuçlarımız iyi çıktı.

Şimdi heyecanla bir sonraki buluşmayı bekliyoruz. Ve cinsiyetimiz kesinleştiği için de yavaş yavaş alışveriş yapıyoruz :))


 Uni Baby setini n11 den 39,90 liraya almıştım, hızlı bir şekilde elime ulaştı.


Bu şirin badiyi ve yanında daha bi şeyler bi şeylerle beraber butikbebe'den aldım. Kargo süreleri biraz uzun ama olsun acelemiz yok nasıl olsa :) Fiyatları uygun ve paketlemeleri çok iyiydi.


Ben artık çocuk kitapları okuyorum, içimdeki çocuk çok eğleniyor :) Böylece hem yavaş yavaş oğlanımın kitaplığı oluşuyor hem de bu sayede çocukken okumadığım kitapları okumuş oluyorum, bir nevi çocukluğuma dönüyorum yani :))


Bunlar da bildiğiniz üzere Duman ve Gümüş. Terso bakışlarını yediklerim :))

Çok şükür bahar geldi de güneş yüzü gördük. İki gündür öğle araları yarım saatlik temposuz yürüyüşler yapıyorum, çok iyi geliyor vallahi :) Ağaçlar, kuşlar, mis gibi hava...Kampüste hayat var yaa...

Not: Ömrümde yediğim içtiğim toplam peynir süt ve yoğurdun bilmem kaç katını son iki aydır yemekteyim, yemin ediyorum içeride oğlana şarküteri açtık resmen :)

Not 2: Emzirirken kilo verirsin merak etme diyenler, bir yere ayrılmayın, göreceğiz bakalım o kilolar gidiyor mu gitmiyor mu :(

Şimdilik bu kadar, sevgiyle kalın...

Yeni Havadisler :)

Merhaba ben bebek :)
Bildiğiniz üzere biz dün doktor teyzeye gittik kontrol için. Çok şükür her şeyim normalmiş. İçeride sessiz sakin büyümeye devam ediyormuşum, şimdilik! Zira pek yakında kol ve bacak darbeleriyle anneciği gece uykusundan bile uyandıracakmışım, ama olsunmuş, annecik zaten heyecanla bu darbeleri bekliyormuş :)

Fakat anneciğin aldığı bu kilocuklar ne olacak, şimdiden penguen gibi yürümeye başladı bile. Üstelik tansiyonu da hep düşük, son on gündür de kalp atışları hızlandı hatta bazen kalp atışlarını kulaklarında hissediyor. Neyse, ben yeter ki iyi olayımmış, gerisi halledilirmiş. Annecik öyle diyorsa...

Ne haber?

Uzun zaman blog yazmayan arkadaşlarıma kızıyorum ama aynısını kendim de yapıyorum, olacak iş mi :) Neyse bu yazıyı da sevgili Kitapsız Kedi'nin gazına gelerek yazıyorum :)


Geçen hafta Ankara'dan babam geldi bizi ziyarete. Dolu dolu 6 gün geçirdik beraber. Nasıl özlemişim bilemezsiniz. Annemin izni olmadığı için gelemedi ama gönderdikleri yokluğunu minicik de olsa hafifletti sağolsun :) Babam gittiğinde boşluğa düşmüş gibi hissettim, bir anda hayat çok anlamsız geldi ve yakında Ankara'ya taşınacak olmamıza şükrettim. Daha fazla onlardan ayrı yaşamak istemiyorum. 
Kedoşlar babam gelince resmen süt dökmüş kediye döndüler, hiç sesleri çıkmadı, hiç koşturmadılar, bize bile pek yanaşmadılar. Ama babam ne zaman oturduğu yerden kalksa hemen gidip yerini işgal ettiler, gece lavaboya kalksa odasına daldılar :)

Beyaz Kız kahvaltılarımızın baş tacıdır her zaman :)

Babam kızlarla özçekim yapıyor :)
Bu da eskilerden bir kare :)
Bu arada ben de yavaş yavaş şişiyorum, pek yakında sizlerle göbek fotosu paylaşacak kıvama gelirim herhalde :)
18 haftayı geride bıraktık ve bebişin hala bir zıbını bile yok. Yarın kontrolde cinsiyeti hakkında kesin bilgi verirse doktor biz de yavaş yavaş minik kıyafetler almaya başlarız herhalde. Ama önce kendim için bir şeyler alsam daha iyi olacak, zira gün be gün genişliyorum :)

Şimdilik bu kadar yeter, cuma yine yazarım bence. Sevgiyle kalın :)